öyleydi böyleydi

ilkokul 5-6. sınıfta okulla ev arası yürüyerek 2-3 saatti. aslında 15 dakikalık mesafe okuldan ev lakin okul dönüşü; akan yağmur suyunda yerden bulduğumuz çöpleri yarıştırma, dağ tepe aşma gibi faaliyetler olduğu için bizim için bu süre 2-3 saati buluyordu. 2-3 çok oldu galiba da neyse mühim değil. pokemon başlayacak olmasa o süre 3 saati bulur, geçerdi bile ama pokemon başlayacak diye evin yolunu tutardık. pokemon'u izleyince tekrar buluşur birbirimize anlatırdık ah çocukluk ne güzeldi dertsiz, tasasız. azıcık aşım, kaygısız başım.
ilkokul 7-8'de evle okul arası yarım saat çekiyodu. bu sefer abartısız yarım saat. üstelik hızlı yürüyordum. dağ tepe aşmak zorundaydım. ama zorunlu olunca yapası gelmiyor insanın. köpekler kovalardı bi de. köpek sürüsünün ortasına düştüğüm günü bilirim ben. yokuş aşağı bi yol olmasa köpeklerden kaçmam biraz zor olacaktı. 7'de ilk ciddi sayılabilecek travma dönemini geçirdim. kalitesiz bir okul, birbirinden kaliteli! öğretmenler, pek de iyi olmayan arkadaş çevresi. 8. sınıfta dersane olmasaydı şu an bilgisayar başında değil bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin avlusunda oturuyor olabilirdim.
lisede 2. sınıfın karamsar bir havası vardı. belki de benden kaynaklanan bir şeyler vardı ama o yıl iyi bi yıl değildi. üniversitede 2. sınıf biraz zor ve bunaltıcı geçiyor. bu 2lerin benimle alıp veremediği bişeyler olmalı.
galiba yaşlanıyoruz...

yusuf şimşek

Beşiktaş 1milyon $ artı aydın ve tuna ile kapatmış transferini. aydın karabulut hani şu ertuğrul sağlam'ın prensi olan beşiktaş isterse 500bin $ a geri gelebilecek takıma. ha bu arada başka bir takım 500+ para verirse bursa o takıma satarsa ne olur acaba? yıldırım demirören'in onu düşündüğünü sanmıyorum. transfer konusunda tottenham ile birlikte en iyi politikaya sahip başkan olduğu söyleniyordu forumun birinde. tottenham'ın defoe hamlesine tokat gibi cevap verdi. neyse yusuf o kadar paraya değer mi peki? ya da beşiktaş'ta başarılı olur mu? kalitesini tartışmaya gerek yok bel kırar yusuf adam geçerken, asistini yapar golünü de yazar. ama yaşı 33-34'e gelmiş bir futbolcu için trabzon onca pazarlık yapsın sen git o kadar para dök. verdiğin adam da aydın gibi mücadele gücü yüksek, ruhuyla oynayan biri olsun. trabzon ya tutarsa atışı yapacaktı belki iyi de olacaktı ama beşiktaş'ın mayası bozuk olduğu için bu transfer tutmaz bence. senin orta sahan sırıtsın defansif anlamda sen ofansı güçlendir. demirören politikası. tüpleri de böyle değildir inş yoksa elimizde patlayabilir.

bir de bursaspor mevzusu var. barış çubukları tütmeye başladı galiba ertuğrul oraya gidince. ama taraftar arasında o çubuklar yerini başka şeylere bırakır. taraftarların arasının düzelmesi de pek mümkün gözükmüyor bu haldeyken.

kabataslak bir hesap yapacak olursak; yusuf =aydın(500)+ tuna(300)+1000(transfer bedeli)+ 1000(yıllık ücret) e tekabül ediyor. yani 1.8 milyon dolar. az bir para değil. şişirilmiş bir bonservisle servis etti bursa parayı çatır çatır yemek hakları şimdi.

not:rakamlar duyumlardan ibarettir bir de aldıkları paradır geri alırken ödenecek ücrettir vs vs.

antrenman yapmayı, futbolu 30'undan sonra seven biri yusuf kendi deyimiyle. erken sevseydi de biz de onun güzel futbolunu izleme fırsatı bulsaydık keşke.

fotoğrafta zeybek yapan amca da norveçli Fredrik Winsnes yamuluyorsam düzeltin.

filistin-Palestine

Arsène Wenger

Arsenal'in kurt hocası. kendisini pek beğenmem zira premier ligde 4. büyüktür takımı gözümde. başarıya açtır ama başarılı olamazlar. sürekli genç oyuncular peşinde koşar wenger efendi. ama gençlerle tecrübelileri kaynaştırmak yerine daha çok genç oynatma peşindedir. bu da fantaziden öteye gitmez. fm bile kabul etmiyor bu oyun sistemini gerçek hiç affetmez. Eğer bir kulübüm olsaydı arsene wenger'i başına geçirir miydim? evet geçirirdim belki ama başına değil. scout sistemi kurup onların başına pek iyi, pek güzel giderdi. düşünsenize futbolcu kaynağı gibi oluk oluk yetenek akıyor. bir de takımın başına sağlam bir taktisyen bulduk mu kim tutar bizi. bu arada mourinho hakkında okuduğum ek$i kaynaklı yorumlarda bir arsene wenger bir ferguson değil tadında yorumlar var hadi ferguson neyse saygımız var da wenger kim oluyor ki jose'nin yanında. man utd, chelsea- liverpool- arsenal'dir sıralama. hatta liverpool oynaktır en başa da gider en sona da. arsenal ise genç oyuncu yetiştirilen pilot takım hüviyetinde. tabi bunu büyük takımlar bazında düşünmek lazım beylerbeyi'ne çevirmeden olayı.

futbol aşkına

Futbol, çağın en eğlenceli, zevkli zaman geçirme araçlarından biri. izleyici kitlesi tüm dünya nerdeyse. profesyonel futbolcu olmak için yaş sınırı iyice aşağıya çekildi. yukarısı zaten yetenekli ise yerini bulmuş oluyor. arada arshavin gibi 26-27 yaşında dünyaya adını duyuran da oluyor. ya da drogba gibi pek tanımadığımız simalar chelsea gibi devlerde podyuma çıkıyor. sonuç olarak keyif alarak izliyoruz futbolu. ah şu spormax da olmasa, normal yayınla izleyebilsek...